.
İstanbul’da sessiz bir soğuk. Kargaşa, karmaşa, kaos halen devam ediyor. Yinede tekrar evde olmak içimi ısıtıyor. Bir dakika! Evim neresi benim? Maybe ile beraber İstiklal caddesinin ara sokaklarının birinde eski bir apartmandaki odamızda kalıyoruz. Burası klasik yüksek tavanlı, daireye iki giriş kapısı olan ve bar gürültüleriyle kaplanmış klasik İstiklal evlerinden biri. Mum ışığında oda çok güzel bir renge bürünüyor. Bir yandan da Maybe’deki kronik dağınıklık hastalığı, giderek daha tehlikeli bir hal alıyor. Gelirken getirdiğim votkalar ve viskilerle ayakta duruyorum. Bir yandan da yüzünü ezberlemeye devam ediyorum. Her noktasını, a dan z ye, kaşından çenesine. Uyku bastırıyor bazen. Kafamı paylaştığımız yastığa dayayıp tavana baktığımda, içimde farklı bir enerji hissediyorum. Kafamı tavandan sol tarafıma doğru çevirdiğimde; yanımdasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder