Önsöz

Fotoğrafım
Köprünün üzerinde omzumda uyurken, seni izliyordum, boğazı aldatırken.

1.13.2010

kaybeden onlar











.
Uğurlu rakam hikâyesine inanmam ama “iki” her zaman bana daha yakın gibi gelmiştir. Hayatta da ilk olmak, “bir” olmak daima korkutur beni. İkincilik varken ne gerek var birinciliğe? Daha rahat daha sorunsuz bir yaşam tarzı değil mi? Hatta bazen üçüncülük, dördüncülük! Evet ikincinin mutluluğu başkadır. İkinci insan birinciyi izler, nasıl birinci olmuş, ne kadar uğraşmış. Ve kendini birincinin yerine koyar. Kendisi ikinci bitirmiştir ama birincinin duygularıyla hareket eder, hayallerinde birinci olarak görür kendini. Bedeni yine kendi bedenidir fakat davranışları ve kararları birincinin davranış ve kararlarıdır. Bu hayallerde, her hayat yarışmasında ikincilik ipini göğüsleyen kişi mutsuz değildir. Aksine birinci olamadığı ve birinciliğin hayalini kurduğu için sevincinden yerinde duramaz. Bir yandan da “ben olsaydım şöyle yapardım” diye düşünür. İkincilerin asıl büyük sorunu ise, çoğu zamanla bu hayal dünyasından kurulamazlar. Onlara göre onlar başarılıdır, etkileyicidir. Çünkü hayallerinde o karakterdedirler. Hayalleri her zaman en üst seviyededir. Tamamen başarı, bunun yanında etkileyici bir beden, dahası diğerlerini hayran bırakacak bir cazibe. İkincilerin çoğu bu hayallerden kurtulamaz ve kendilerini hayal kahramanı olarak görmeye başlarlar. Fakat bu da fazla uzun sürmez. Çünkü her zaman bir hakem ya da görevli çıkıp onlara acı bir şekilde “ikinci” olduklarını hatırlatır. Bu yıkım, onların benliğinde derin bir yara açar, ta ki bir sonraki hayale kadar. O bir sonraki hayalde böyle bir şey yaşanmamıştır. Aksine o hakem, yönetici veya her neyse onları sonuna kadar övmüştür, yüceltmiştir. Genelde hayatları bu şekilde sürüp gider. Tabi sürdürmeyi başarabilirlerse…


En kötü yanı ise hiçbir zaman birinci olamayacaklarının kesinlikle ve açıkça farkındadırlar. Ve bu farkındalık onları ölüme sürükler. Bir idam sehpasında, sırasının ona gelmesini bekler heyecanla. İkinci sıradadır.





Hiç yorum yok: