Önsöz
- Arturo
- Köprünün üzerinde omzumda uyurken, seni izliyordum, boğazı aldatırken.
2.15.2009
şans
Maybe tam bir tavla hastası. Beni tanımadan çok iyi bildiğini iddia ediyordu, yok ben kitabını yazdım, yok sana avans veriyim falan. Ben bunların hepsine güldüm tabi, konuşmakla olmaz dedim. İlk oyunlarda da yenildim buna, “sevinsin” diye. Daha sonra şımardı tabi, “ders veriyorum sana hahahaha dedi”. O gün yendim ben, acımadım bu sefer. Dalga geçtim üstüne bir saat. Nerdeyse elindeki kahveyi üstüme fırlatacaktı sinirden. Birkaç kez daha kazandım… Yalnız Maybe’de bir şans var, inanamazsınız. İstediği her zarı atıyor, kafayı yemek üzereyim. Kaç kere 4-1, 4-2 den oyun verdim. Zar tuttuğundan şüpheleniyorum. Geçen Canis’i de yenmiş sadece şansla tabi… O yüzden bugün fincanla oynayacağız, ya da boşver sevgilim, zaten yenerim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
hafızandan sildirmişsin sen yenilgileri. evine yollıycam kaseti. bütün gerçekler orda. ahahah.
Hadi len hahahaaha bir kere ben gösterdim sana o kapıları, oyun aldın benden 5-3 yendin. Sonra bir kere daha yenebildin sanırım, başka da yok. 12 kere tavla oynadık 2 oyun aldın lan ahahahaha. Ayıp be kardeşim, bu ne utanmaz arlanmazlıktır.
Hayatım bak şimdi, Kadıköy'e gidiyorsun ya da gitmene gerek yok, her Nezih, Alkım ve Remzi kitabevinde var. "Tavla nasıl oynanır" isimli kitap. Ben yazdım. Ha senin kitabını da gördüm, kişisel gelişim bölümünde yine; "Bu yenilgiyle nasıl başedilir" tebrik ediyorum, hoş olmuş, başedebildiğine sevindim yani. Öpüyorum yanaklarından, bugün tavlada ağlatıcam seni bebeyim.
Yorum Gönder