Önsöz

Fotoğrafım
Köprünün üzerinde omzumda uyurken, seni izliyordum, boğazı aldatırken.

3.28.2009

üç, beş, sekiz, on

Okulun 15.00’de başlamasına rağmen, sabah erken kalkıp beni yolcu ediyorsun. Benim için uyanıyorsun sabah, senin için yaşıyorum. Üç, beş, sekiz, on defa öperek uyandırıyorsun, sana dönüyorum yavaşça, “Hadi hayatım işe gitme vakti” diyorsun. Ben ise zamanın durması için yalvarıyorum. O uyku mahmurluğunda ki güzelliğini izliyorum, seninle uyandığım her sabah. Her gün biraz daha işliyorsun kendini bana, artıyorsun bende. “Kahve ister misin?” Tabii ki isterim sevgilim. Senin emeğin var o kahvede. Hazırlayıp getiriyorsun. Sabah güzelliğini hâlâ çıkarmamışsın üzerinden. Eriyorum seni izlerken. Yanıma uzanıyorsun. Sigaralarımız bizi içiyor, duman altı her yer, aşk yanıyor. Sigaralarımız bitince biz başlıyoruz, kısacası; hiç bitmiyoruz. “İşe geç kalacaksın!” “Umurumda değil” Koskoca iki kişilik yatakta, yeniden buluyoruz birbirimizi, işe geç kalıyorum hayatı yakalarken, dudakların omzumu kemirirken, her bir hücrem titrerken. Giyinmeye başlıyorum tekrar, çok güzel giyindiğimi söyleyip, suratını asıyorsun, ben senin için nefes alırken.

Çocukça bir sabırsızlıkla, yarın sabahı bekliyorken,
bitmiyor seni sevmek.
Seninle yaşamak ne büyük keyif, sevgili!

4 yorum:

Plastik Dikenli Kaktüs dedi ki...

Harika bu. Anlatım bizi bile odanıza soktu diyebilirim.

''Giyinmeye başlıyorum tekrar, çok güzel giyindiğimi söyleyip, suratını asıyorsun, ben senin için nefes alırken.''

Çok iyi çok iyi :)

Arturo dedi ki...

teşekkürler.

Adsız dedi ki...

ah, çok beğendim, çok güzel yazmışsın, eline sağlık :)

Arturo dedi ki...

Jayne: hissettiklerim sadece. teşekkür ederim.